Çalışan güçlendirme, rekabetin artması ile birlikte daha sık kullanılan ve gündemde yer alan bir kavram. Temel olarak yardımlaşma, iş birliği, geliştirme, örgütleme, kararlara katılım gibi bir dizi yönetim süreci olarak ifade edilebilir. Bu süreç; çalışanın kendini motive olmuş hissetmesi, harekete geçmek için istekli olması, bilgi ve deneyimlerini kullanabilmesi için gerekli uygulama ve koşulları sağlar.
Çalışanlar işleri üzerinde özerklik ve kontrole sahip olduğu zaman, güçlendirme sağlanmış olur. Kendini işinde hakim kabul eden çalışanlar, daha fazla sorumluluk üstlenip inisiyatif kullanırlar. Bu durumda işten alınan haz artar ve iş tatmini gerçekleşir.
Personel güçlendirme uygulamaları pratikte çeşitlilik göstermektedir. Çalışanın zor zamanlarında ona sağlanan duygusal destek ve cesaretlendirici sözler, başarabileceği işler verip takdir etmek, sorumluluk ve yetki vermek, kararlara katılımını sağlamak başlıca yöntemlerdir.
Bunun yanında çalışanın kendini güçsüz hissettiği durumlarda söz konusudur. Bunlar ; Riskli iş süreçleri, aşırı baskı ve kontrol, örgütsel iklim, resmiyetçi iş yapısı, rekabet, rol belirsizliği ve rol uyumsuzluğu, kaynak eksikliği, yöneticilerle zayıf iletişim, yüksek güç mesafesi ve aşırı kuralcı hiyerarşik ortam diyebiliriz.
Güçlendirme ile aynı anlamda kullanılmaya çalışan diğer bir kavram ise yetki devridir. Birbirine yakın anlamlar ifade etseler bile bazı temel ayrımlara sahiptirler. Güçlendirmenin odak noktası, çalışanların mümkün olduğunca kararlara katılımının sağlanmasıdır. Yetki devrinde ise, yönetici sahip olduğu bazı yetkilerini belirli koşullar ile astlarına devreder, gerekli gördüğü durumlarda geri alır. Çalışan güçlendirme kendi içinde yetki devrini de barındırır ancak farklı yanları da mevcuttur. Yetki devrinde yönetici hala en yetkili kişidir ve verilen yetkiyi istediği zaman geri alabilir. Ancak çalışan güçlendirmedeki yetki devrinde ise çalışan işinde uzman olarak işine hakimdir ve gerekli özerkliğe sahiptir. Burada çalışan yaptığı işin sahibidir.
Günümüzün endüstriyel koşulları etkili bir yönetim için her iki kavramında işletme süreçlerinde kullanılmasını zorunlu kılmaktadır. Gelişen teknoloji, artan rekabet ve daha da karmaşıklaşan işletme yapısı, hızlı çözüm gerektiren birçok soruna gebedir. Müşterilerine hızlı yanıt verebilmek için atılgan bir işletme yapısı kurgulayan organizasyonlarda, çalışan güçlendirme uygulamalarının daha fazla öne çıktığını görmekteyiz. Yeni fikirleri ve yeni enerjileri aktif hale getirebilen işletmeler, rekabetçi pozisyonlarını güçlendirerek pazar paylarını koruyabilmektedirler.
Esas olarak çalışanlar, müşterilerin istek ve ihtiyaçlarına cevap verebilecek kaynaklara sahip olduklarında güçlendirme gerçekleştirilmiş olur. İşletmelerin nitelikli ve eğitimli bireyleri iş yerlerinde istihdam etmesiyle her geçen gün bu kaynak talebi daha fazla artmaktadır. Güçlendirilmiş personelin kaldıraç etkisi yaratarak yönetime daha fazla yardımcı olacağı ve zaman kazandıracağı açıktır. Bu süreçte liderlik sistemin etkinliği arttırılmalıdır. Yatay, dikey ve çapraz iletişim yeteneği güçlendirilmeli ve küçük çalışma grupları kurulmalıdır. Ödül ve ceza sistemi gözden geçirilmeli, başarı ödüllendirilmelidir. Çalışanların bilgiye ulaşabilmeleri ve katılımcılık yerleşik bir kültürün oluşmasına katkı sağlayacaktır. İş tanımlarında ve uygulamalarında rollerin iyi tanımlanması, işletme vizyonun paylaşılan bir değer haline getirilmesi, paylaşımcı ve destekleyici bir kültür, güçlendirmenin verimliliğini arttıracaktır.
Öncelikle güçlendirmenin alt kademelerde çalışan personeli hedef aldığı unutulmamalıdır. Üstler istiyor diye astlar kendilerini güçlendirilmiş hissetmezler. Bunun için personelin önce kendini keşfetmesi ve kariyer hedeflerini planlaması gerekmektedir. Bu konuda insan kaynağı yönetimine önemli görevler düşmektedir. İşletme bünyesinde yenilikçi yaklaşımlar güçlendirmeyi olumlu etkileyecektir. Kendine güvenleri yüksek bireylerin diğer çalışanlara göre adaptasyonu daha kolaydır. Çalışanların performansları ile ilgili geri bildirim almaları, onların aksiyona dönük eylemlerini arttıracaktır.
Güçlendirme uygulamalarında etkinliği yakalayan işletmelerde, karar verme ve problem çözme sürecinin azaldığı tespit edilmiştir. Fire ve kayıplarda düşüş, maliyet ve giderlerde azalma, beraberinde performans ve verimliliği getirmiştir. Elde edilen sonuçları bakımından çalışan güçlendirmenin nimetlerinden yararlanma fırsatı geri tepilmemelidir. Yönetimin sadece yöneticilerin işi olduğu düşüncesi, telafisi güç kayıplara sebep olabilmektedir. Dikey yerine yatay örgütlenme, daha basık organizasyon ve kendi kendini yöneten takımlar, rekabetçi pazar koşullarının bir gerçeği olarak karşımıza çıkmaya devam edecektir. Böylesi bir ortamda başarılı bir yönetim için çalışan güçlendirme uygulamaları her işletmenin gündeminde olmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder