Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

25 Nisan 2016 Pazartesi

İş Hayatında Kadınlar Ve Cam Tavan Sendromu

İş hayatında kadınlar kendilerine has yöntemleri ve özellikleri ile erkeklerden ayrılmaktadır. Onların hisleri, empati kurma yetenekleri, sabırları, ön sezileri, iletişim kurma ve ikna yetenekleri erkeklere göre daha üstündür.
İş dünyasında kadın emeğinden etkin olarak yararlanabilen firmalar büyük avantajlara sahip olmuştur. Ülkemizde ise kadın emeği bakımından bu durum dünya ortalamasının çok gerisindedir. Aslında sahip olduğumuz zihinsel ve bedensel kadın iş gücü bakımından oldukça zengin bir ülkeyiz. Ne var ki bazen bu potansiyelin kullanılmasında yine en büyük engel kadınlarımızın kendileri olabiliyor.

Sizlere kadın-erkek herkesi ilgilendiren cam tavan sendromundan bahsetmek istiyorum. Bir zamanlar bilim adımları pireler üzerinde bir çalışma yapıyor. Cam fanus içinde bulunan pireler farklı yüksekliklere zıplama yeteneklerine sahip. Daha sonra bunların 30 cm kadar üzerlerine cam bir kapak konuyor ve alttan usulca ısıtılmaya başlanıyor. Zeminin ısınmasıyla birlikte bundan hoşnut olmayan pireler zıplamaya başlıyor ve üstlerinde ne olduğunu bilmedikleri cam tavana çarpıyorlar. Defalarca cam tavana çarptıktan sonra pireler buna alışıyor ve en fazla 30 cm zıplamayı öğreniyorlar. Deneyin ikinci aşamasında pirelerin üzerindeki cam kapak alınıyor ve zemin tekrar ısıtılıyor. Artık bütün pireler sadece 30 cm kadar zıplayabilmektedir. Üzerlerinde her hangi bir engel olmadığı halde kafalarını vura vura öğrendikleri hayat dersi, onların kendilerine zihinlerindeki en büyük engel oluyor. Canlılara başaramamayı öğreten bu deney, cam tavan sendromu olarak adlandırılmıştır.

İnsan beyni de böyledir. Eğer bir şeyi başaramayacağımıza inanırsak, beynimiz bunu ispatlamak için bize akılcı gerekçeler bulmaya çalışır. Ama eğer bir şeyi gerçekten ister ve yapabileceğimize inanırsak, bu sefer beynimiz çözüm üretmeye başlar ve bize yardımcı olur.

Kendini zorlamamış, yıllarca aynı şekilde çalışmış, kendi koyduğu sınırların üzerine çıkamamış bireylerde yetersizlik duygusu oluşması kaçınılmazdır. Her insan kendi cam tavanını zihninde yaratır ve burası onun gelebileceği en üst noktadır. Sizin hayalleriniz cam tavanınızın yüksekliğini gösterir ve özetle insan yapabileceğine inandığı kadardır.

İş hayatındaki kadınlarımıza geri dönecek olursak, onlar çalışma yaşamlarında erkekler kadar yükselme şansına sahip olamıyorlar. Bu yaşamın her alanında acı bir gerçek. Yönetici koltuğunda olsalar bile bir yere kadar gelip orada görünmez bir cam tavana çarpıp kalıyorlar.

Kadının iş yaşamında yükselişini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bunların başında da toplum nezdinde onlara yüklenen evlerindeki rolü geliyor. Onlar iş ve ev hayatlarını dengelemek zorunda, çocuklar ve aile sorumlulukları söz konusunda olduğunda da iş hayatı ikinci plana düşüyor. Bu şartlar altında kadınların erkek rakipleri ile iş hayatında baş edebilmesi neredeyse imkânsız. Toplumsal baskılardan hiç bahsetme gereği bile duymuyorum herkesçe yeteri kadar biliniyor.

Gelişmiş ülkelerde kadınlara fırsat verildiğinde onların harikalar yarattığını görmekteyiz. Kadın ve erkek statüsünün denkliği gelişmenin bir gerekliliği olarak her alanda karşımıza çıkmaya devam edecektir. Türkiye’de de aldıkları mikro krediler ile büyük başarılara imza atan kadınlarımız da yok değil. Kadınlara engel olmak, onların eğitimlerini engellemek, aslında bir ülkenin geleceğine camdan bir tavan oluşturmaktan başka bir şey değildir. Kadınların yollarını açmak ve iş hayatında daha fazla yer vermek, çocuklarımızın gelişimine ve bir ülkenin geleceğine yatırım yapmaktır. Onlara iş hayatında destek olalım ve cam tavanları kıralım….

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder