Son yüzyılda dünya genelinde her alanda yaşanan hızlı gelişim ve değişim kendi kuşaklarını yarattı. Günümüzde en popüler kuşak sınıflandırması x,y ve z kuşağı olarak biliniyor. Bu üç kuşak her alanda birlikte çalışmak zorunda. Hal böyle iken ister istemez belirgin farklar çatışmayı beraberinde getiriyor.
Dünya çapında yapılan araştırmalar ile nesiller konusunda x, y ve z kuşakları olarak uzmanlarca bir sınıflandırılmaya gidildi. 1961-1979 arası doğanlar X, 1980-1999 yılları arasında doğanlar Y ve sonraki yıllarda doğanlar ise Z kuşağı olarak kategorize edildi. Bu kuşaklar arasındaki belirgin farklar günlük hayatta kolaylıkla fark edilebilir durumda. Günlük hayatta pek sorun yaratmayan bu farklılıklar, iş hayatında çeşitli sorunlara neden olabilmekte. Üniversiteden yeni mezun olup diplomasını kapıp iş hayatına atılan ve büyük beklentiler taşıyan Y kuşağı, büyüdüğü ve geliştiği dönem itibariyle çok farklı kişilik özelliklerine ve düşünceye sahip. Onların bu yönünü avantaja çevirip önemli gelişmeler kaydeden başarılı şirketler olsa da, özellikle geleneksel yapılarına bağlı şirketler için kuşak çatışması ciddi problem oluyor.
X kuşağı üyeleri, çalışma hayatına başladıkları dönemlerde sınırlı eğitim imkânları ile yetiştiler. Y kuşağı üyeleri ise kendileri için seferber edilen eğitim olanaklarına sahip oldular. Bu iki kuşağın karşısında ise oyuncaklarla oynamak yerine tablet bilgisayarları ellerinden düşürmeyen henüz tam keşfedilememiş Z kuşağı var. Onlar hızlılar, çabuk öğreniyorlar, çabuk tüketiyorlar.
Tüm dünyada yönetim uzmanları, bu üç kuşağın birlikte başarılı olabilmesi ve anlaşmazlıkların çözümlenebilmesi için yoğun mesai harcıyor. İş dünyasında farklı kuşaklardaki çalışanlar, farklı iş anlayışına ve farklı beklentilere sahip. Kimi zaman bu üç kuşak arasında bir uyum ve sinerji yaratmak oldukça güç. Uzmanların bu konudaki belli başlı tavsiyeleri arasında gençlerin, yaşlı çalışanların deneyimlerine saygı göstermesi ve yaşlı çalışanların ise gençlerin heveslerini kırmayıp onları dinleyip fırsat tanıması gösteriliyor.
Yaş grupları arasındaki farklılıkların etkin olarak yönetilmesi ile birlikte yaratıcılığın ve yenilikçiliğin artacağı tüm uzmanlarca kabul edilmektedir. İş ortamında yaşanan çatışmaları bastırmak yerine farklılıklardan yeni fikirler bulmak, üretkenliği ve verimliliği arttıracak önemli bir dinamizmi meydana getirecektir.
Son on yılda iş gücü ağırlığı Y kuşağına doğru kaymaya başladı. Önümüzdeki yirmi yılın iş gücünü oluşturacak kuşakta Y kuşağıdır. Öyleyse işletmelerin bu Y kuşağını anlamaya her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Hal böyle iken sermaye sahipleri yönetim anlayışını tekrar gözden geçirmeliler.
Son on yılda iş gücü ağırlığı Y kuşağına doğru kaymaya başladı. Önümüzdeki yirmi yılın iş gücünü oluşturacak kuşakta Y kuşağıdır. Öyleyse işletmelerin bu Y kuşağını anlamaya her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Hal böyle iken sermaye sahipleri yönetim anlayışını tekrar gözden geçirmeliler.
Peki Y kuşağı ne ister ?
Öncelikle Y kuşağı ile arkadaş ve meslektaş ilişkisinin kurulması gerekir. Çalışma saatleri konusunda hassas olunmak yerine yapılan işe odaklanılmalıdır. Çalışanın işi üzerinde kontrole sahip olmasına izin verilmesi daha doğru bir yöntemdir.
Çalışanlarla astlık üstlük ilişkisi yerine onlara yol gösteren ve öğreten koçluk davranışı sergilenmelidir. Çünkü Y kuşağı öğrenmeye bilgi sahibi olmaya daha çok önem verir. Eğer onların sizden öğrenecekleri varsa onların gözünde öneminiz daha da artacaktır.
Çalışanlarınızı genellemeyin bireyselleştirin, onları anlamaya çalışın, kişiye özel davranış kalıpları geliştirin. Onlardan beklentilerinizi net bir şekilde ortaya koyun, kaydettikleri aşamalar ile ilgili geri bildirimlerde bulunun ve takdir edin.
Y kuşağının işletmenizin bilgi olanaklarından yararlanmasını sağlayın. Yaşlı çalışanların deneyimleri ile genç çalışanların öğrenme azmini birleştirecek etkinlikler düzenleyin.
Onlar sabırsızdırlar, yüksek beklentilere sahiptirler. Bu yüzden kariyer planları ve eğitim programları hazırlayın.
Otoriter baskıcı dikey bir yönetim yerine, demokratik katılımcı yatay bir yönetim tarzı oluşturun. Onlar insani değerlerin ön plana çıktığı bir çağın kuşağıdır. Bu nedenle duygusal değerler ile yönetişmek gerekir.
Y kuşağı için işletmeniz bir anlam ifade etmelidir. Bu nedenle vizyonunuz ciddi öneme sahiptir. Katılımcı ve somut projelerle bu vizyonunuzu destekleyin.
Başarmaya ve başarılı olmaya herşeyden daha çok önem veren bir kuşak için ulaşılabilir hedefler koyun. Başarıyı ödüllendirin başarısızlıkta moral verin destek olun.
Görüleceği üzere küçük taktikler ile onları motive etmek ve anlaşmazlıkları çözmek çok basit. Önümüzdeki yıllarda daha fazla Y kuşağının yönetici koltuğunda olması kaçınılmazdır. Onlar ile birlikte bireyler ve şirketler hızla değişmeye devam edecektir. Günümüzün çalışma kurallarını X kuşağı yazdı ama şimdi sayıları hızla artan Y’ler yeniden şekillendiriyor. İstikrarlı ve başarılı bir çalışma ortamı için yönetim anlayışınızı çok geç olmadan sizde tekrar gözden geçirin…..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder