Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

17 Haziran 2016 Cuma

Yönetici Adaylarına Tavsiyeler


Her yıl üniversitelerden yüz binlerce genç mezun olup iş hayatına atılıyor. Y kuşağının tipik karakteristik özelliği olarak gençlerimizin gözü daima yönetici koltuğunda oluyor. Ancak yöneticilik birçoğumuzun hayallerindeki gibi değildir, daha önce bu deneyimi yaşamamış birinin üstesinden gelmesi gereken oldukça fazla risk ve zorluk vardır.
Pek çok yönetici adayı, arkadaşları arasından sıyrılıp terfi aldığında astı durumuna düşen arkadaşlarına ve diğer çalışanlara nasıl yaklaşacağını bilemez. Denge kurmada yaşanan sıkıntı, kendini iletişim problemleri başta olmak üzere birçok alanda gösterir.
Günümüzde yöneticilik adına yazılmış sayısız kitap ve makale bulunmaktadır. Bu yayınlarda özellikle üzerinde durulan husus liderlik vasıflarıdır. Son yıllarda ise koçluk yaklaşımına yapılan vurgu giderek artma eğilimindedir. Yönetmekten daha ziyade yönlendirmek daha popüler bir hal almıştır.
Genç yönetici adaylarının sıklıkla yaptıkları kestirme yöntem, örgüt kültürünün şekillendirdiği üstlerini taklit etmektir. Taklitçilik bir yere kadar işe yarar, özgün olamayan yönetici eninde sonunda tıkanıp bir yerde çuvallayacaktır. Ayrıca içinde bulunduğu örgüte yeni bir şeyler katıp dinamizm getiremeyeceği için de vasat bir görüntü çizmekten öte gidemeyecektir.
Aslında yapılması gereken taklitçi olmaktan ziyade bazı temel özellikleri kazanmaktır. Örneğin; adil olma, güvenilirlik, iletişim becerisi, soğukkanlılık, pratik zeka, hızlı karar alma, problem çözme, çok yönlü olma, zamanı iyi kullanma gibi. Eğer bu vasıflara sahipseniz iş deneyimleriniz sizin iyi bir yönetici olma yolunda ilerlemenizi sağlayacaktır.
Genç yöneticiler öncelikle özgün olmalıdır. Başarılı yöneticilerin iyi yönleri örnek alınıp kötü özelliklerine ise direnç gösterilmelidir. Üstlere olan körü körüne sadakat kendi bindiğiniz dalı kesmekten farksızdır. Mutlaka kendi duruşunuz, kendi sınırlarınız olmalıdır. Çoğunlukla yapılan hata, yöneticilerin kendi isteklerinde aşarı ısrarcı ve kuralcı olmalarıdır. İnsanları kalıplara sokamazsınız, sizde dahil herkes hata yapabilir. Emirler yağdıran biri olmaktan ziyade ilk önce iyi bir dinleyici olunmalı, görüşler akıl terazisinde tartılmalıdır.
İş ortamında bir sistem kurmak sizi oldukça rahatlatacaktır. Ama bundan önce hem astlar hem üstler ile görüşüp, aynı zamanda mevkidaşların fikirlerini de alarak, kendi düşünceleriniz ile harmanlayıp bir anlayış benimsenmeli ve güven tesis edilmelidir. Bu güven üzerine inşa edilen sistem daha güçlü ve başarılı olacaktır.
Her çalışanın bir olmadığı mutlaka anlaşılmalıdır. İnsanları standartlaştıramazsınız ve bir şekle sokamazsınız. Bu nedenle her çalışanı tek tek çok iyi tanımalı ve ona en uygun davranış biçimi geliştirilmelidir. Çalışanların bilgi ve tecrübelerinden istifade etmek sizi küçültmez, aslında onlara değer verdiğinizi göstererek onların motivasyonuna katkı sağlar.
Her yöneticinin zihninde canlandırdığı bir yönetici modeli mutlaka olmalıdır. Bu model sizin algıda seçiciliğinizi arttırıp hedeflediğiniz yolda bilgi toplamanızı sağlar. Hedeflediğiniz modele ulaşabilmek için göstereceğiniz çaba sizin sürekli yenilenerek gelişmenizi sağlayacaktır.
Hemen hemen her yönetici eğitiminde söylenen; ‘Kişiliğini yetkisinden alan yetkisinden sonra kişiliksiz kalır’ sözü vardır. Bu çok doğru bir sözdür, bu nedenle yetkiniz ile insanların gözünde yükselmek yerine öncelikle kişiliğiniz ile yükselmeniz gerekir. Bu sayede diğer insanların sevgi ve saygısını kazanır, yetkiniz ile aşamadığınız mevzuları size duyulan sevgi ve saygı ile aşarsınız.
Hata yapmak kimi zaman kaçınılmazdır, gerçekte ise her hata bir eğitimdir. Önemli olan kendi hatanızı kabul etmek ve bundan bir ders çıkarmaktır. Sorumluluktan kaçmak, hatayı başkalarının üzerine yıkmak, bahaneler üretmek sizi kötü bir yönetici yapar.  Emin olun hatayı kabul edip göstereceğiniz dürüstlük, size olan güvenin ve inancın artmasını sağlayacaktır. Kazanacağınız güven ile kaybedeceklerinizden çok daha fazlasını kazanacağınızı aklınızdan çıkarmayın.

İş hayatı inişli çıkışlı süreçler üzerine kuruludur, umutsuzluk ve karamsarlık azim ve kararlılığınızı kırar. Umut dağıtan, moral veren, hayalleri olan bir yönetici olmak yıldızınızı parlatacaktır. Her ne olursa olsun asla hayallerinizden ve hedeflerinizden vazgeçmeyin, başarılar…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder