Doğduğumuz günden beri başarılı olmak için güdüleniriz, kimi
zaman başarılı olmaya zorlanırız. Bunun için rekabet ortamı yaratır, hayali
düşmanlar icat ederiz. Çok yukarılara hedefler koyar, bu hedeflere ulaşınca da
kim olduğumuz ile ilgili topluma mesajlar vermeye çalışırız. Başarma duygusu
insanın doğasında vardır, ancak başarının da bir ömrü vardır.
Başarının tanımını yapmak oldukça güçtür çünkü bu kavram
çeşitli faktörlere ve anlayışa göre farklılık gösterir. En temel olarak başarı,
belirlenen hedefe ulaşabilmektir. Ancak belirlenen hedeflere ulaşıldığında yeni
bir hedefiniz olmaz ve mevcut durumun sürdürülebilirliğini sağlayamazsanız
aslında başarılı olmuş sayılmazsınız. Çünkü değişken çevresel koşullarda hedefiniz
asla yeterli gelmeyecektir. Nasıl ki başarısızlık başarıya giden yol ise, aynı
şekilde başarı da sürdürülebilir olmazsa başarısızlığa giden yol olur.
İnsanların hayalleri başarı duygusunu tetikler, her başarı
deneyimiyle insan yavaş yavaş doyuma ulaşır. Bu doyum noktası zafer
sarhoşluğunun ve başarı körlüğünün başlangıcıdır. Tüm başarısızlık haberleri bu
süreçten sonra duyulmaya başlar.
Belirlenen hedeflere ulaşabilmek için azim ve kararlılık ile
çalışırsınız, tüm zorluklara göğüs gerer yılmak usanmak nedir bilmezsiniz.
Ancak istediğiniz sonuçlara ulaşınca elde edilen başarı kalıcıymış hissi ortaya
çıkar. O zamana kadar gösterdiğiniz tüm çalışma disiplini yavaş yavaş ortadan
kalkar. İhmalkârlık ve özgüven, başarı körlüğünün oluşmasına neden olur.
Başarısızlık öksüzdür kimse sahip çıkmaz ancak başarıyı
herkes sahiplenmek ister. Başarının sefası sürülmeye çalışılırken gözden kaçan
ayrıntılar giderek büyür ve ciddi problemlere dönüşür. Kendini başarılı gören
bireyler sistematik ve bilimsel çalışmaları terk edip kendi yeteneklerine
sarılırlar. Çoğu zaman da problem çözmede bireysel yetenekler yetersiz kalır.
İster iş yaşamı ister özel yaşam olsun, başarıya götüren
yolda gösterilen tüm çaba ve disiplinin ardından her birey rahat bir nefes
almak ister. Gösteriş ve şatafat artar, dikkat dağılır. Eğer iş hayatı söz
konusu ise çoğu zaman iç çekişmeler ve kıskançlık eğilimi gözlenir. Başarınıza
sevinen olduğu kadar başarınızı hazmedemeyenler ortaya çıkar.
Başarıda en büyük payı kendinde görenler tek adam olabilmek
için o güne kadar birlikte çalıştıkları insanları yavaş yavaş dışlarlar.
Kendini dev aynasında görenler takım arkadaşlarını küçük görmeye onların
ikazlarını umursamamaya başlarlar. Kendi yeteneklerinin daha büyük başarılara
yeteceğini düşünen bireyler giderek yalnızlaşarak, yetersiz kalırlar.
Her başarı deneyimi daha büyük başarı beklentisinin önünü
açar. Özgüven ve aşırı hırs bireyleri kendi kapasitelerinin dışına taşmaya
zorlar ve güvenli limanlardan yavaş yavaş uzaklaşılarak tehlikeli sulara yelken
açılır. Yaşanabilecek çalkantılı ve fırtınalı bir dönemi destekleyecek sağlam
alt yapı terk edildiği için çöküş çok hızlı gerçekleşir.
Türkiye’nin en büyük 500 şirketi listesi son on yılda oldukça
büyük bir oranda değişmiştir. Bu durum başarının sürdürülebilir olmasının ne
derece güç olduğunu göstermektedir. Başarının devamlılığının sağlanabilmesi
için öncelikle sahip olunan istek ve inanca dair motivasyonun korunması
gerekir. Ardından sahip olunan donanım güçlendirilmelidir. Güçlü ve zayıf
yönler belirlenerek eksik kalınan noktalar takviye edilmeli açık
kapatılmalıdır. Başarıyı gerçekleştirme gücü yani yapabilirlik sürekli diri
tutulmalı, gerekli örneklem ve kontroller ile hedeften sapmalar tespit
edilmelidir. Belirlenen sapmalar için mutlaka düzeltme ve doğrulama programları
ile istikrar korunmaya çalışılmalıdır. Çevresel değişkenler süreli takip
edilmeli rakipler izlenmelidir. Nereden nereye gelindiği ve nereye ulaşılmak
istendiği net olarak belirlenmeli, bunun için başarı rotası çıkarılmalıdır.
Gerçek şu ki kolay edinilmiş bir başarı yoktur, ancak güçlükle
elde edilen başarılar çok kolay elden çıkabilir. Başarı ve başarısızlık bir
terazinin iki kefesi gibidir, biri ağır bastıkça diğerinin yükselme eğilimi
artar. Her başarının asıl başarıya götüren bir basamak olduğu akıldan çıkarılmadıkça
ve başarısızlıklardan dersler alındıkça başarıdaki istikrar korunmuş olacaktır…
Uzm. Murat SERT