Dünya iletişim ve ulaşım ağları ile birbirine bağlandıkça giderek küçülüyor. Dünyanın bir köşesinde çıkan yeni bir ürün ertesi gün dünyanın başka bir köşesinde tüketici ile bulaşabiliyor. Dünya büyük balığın küçük balığı yediği yer olmaktan çıktı, hızlı balığın büyük balığı yediği bir yer haline geldi.
Mevcut şartlar altında rekabet edebilmek oldukça güç. Bir de buna elektronik ticaretin firmaların büyüklüğünü gölgelemesi eklenince, merdiven altı tacirler hızla yayılıp büyük firmalarla rekabet eder hale geldiler. Bu noktada yaratıcılık kavramı pek çok firma için can simidi gibi karşımıza çıkıyor.
Yaratıcılık kavramı kimi zaman yenilikçiliğin yerine kullanılsa da, aynı şey değildir. Yaratıcılık fikir üretmektir, yeniliğin oluşmasına zemin hazırlar. Yaratıcı fikir yeni bir teknoloji oluşturur yeni ürünler geliştirir. Yaratıcılık kavramı eşsiz bir şey var etmek demek değildir. Ortaya çıkan fikir fayda sağlamalıdır, ekonomik değere dönüşüp rekabette avantaj sağlayan kısmı da işte burasıdır.
Özellikle günümüzde teknoloji çılgınlığı yaşanıyor, raflardaki veya kullandığımız bir ürün henüz ekonomik ömrünü tamamlamadan bir üst modeli çıktığı için eskimiş oluyor. Yaratıcılık ile kendi ürünlerini eskiten ve yenileyen şirketlerle rekabet edebilmek artık neredeyse imkansız bir hal aldı.
Rekabet için yaratıcılığın ve hızlı fikir üretmenin önemini bilen şirketler, istisnasız her çalışandan sorunlara yaratıcı çözümler bulmasını ve yeni ürün geliştirme süreçlerine yaratıcı fikirler ile katkı sağlamasını istiyor. Son on yıllarda Ar-Ge kültürünün bir birime ait olmaktan çıkığını ve işletmelerin geneline yayıldığını görmekteyiz. Bu noktada; çalışan güçlendirme, yetki devri, otonomi, tam katılım gibi yönetsel uygulamaların önemi giderek artmaktadır.
Bazı ülkelerde yaratıcılık ve yenilikçilik, resmi devlet politikası haline gelmiş durumda. Çünkü ülkelerin geleceği sahip oldukları ekonomik birimlerin başarısına ve sürekliliğine bağlı. Üretilen bilgi veya fikir, içinde çeşitli riskler barındırsa da bunun yanında müthiş bir zenginlik, çeşitlilik ve imkân kaynağı.
Yaratıcılık potansiyelini ortaya çıkarmak isteyen şirketlerin atması gereken bazı adımlar vardır. Bunların başında da sahip olunan zihin gücünün farkında olmak gelir. Bu nedenle hiçbir düşünce hiçbir fikir küçümsenmemeli aksine fikir sahibi desteklenmeli ve düşüncelerinin ciddiye alındığının farkında olmalıdır.
Monotonlaşan ve rutine binen iş alışkanlıkları değiştirilmeli, farklı iş yapma biçimleri bulunmalıdır. Kademeler arasındaki mesafe en aza indirilmeli, bilgiye erişim ve iletişim olanakları arttırılmalıdır. Takım çalışması tesis edilmeli, stres ve güç çatışması gibi olumsuzluklar ortadan kaldırılmalıdır.
Şirket genelinde yaratıcı ve yenilikçi düşünce ikliminin oluşabilmesi için, hedefler açıkça ortaya konulmalı, fikir etkinlikleri yapılmalı, düşünce odaları oluşturulmalıdır. İlişkisel bağlantılar kurulabilmesi için beyin fırtınaları desteklenmeli, zihin haritaları çıkarılmalıdır. Çalışanlara yaratıcı düşünce eğitimi verilmeli ve onların bu yöndeki çabaları karşılıksız bırakılmamalıdır.
Taklitçi olunmamalı rakiplerden farklı, düşünce ve sorun çözme yöntemleri geliştirilmelidir. Örgütsel öğrenme ve geçmiş hatalardan ders çıkarma benimsenmeli, yaşanılan sorunların gelişim için bir fırsat olduğu anlayışı tesis edilmelidir. Yöneticilik ve liderlik biçimleri gözden geçirilmeli koçluk programları uygulanmalıdır. Yapılan çalışmalarla ilgili mutlaka geri bildirimlerde bulunulmalı, yaratıcı düşünceler ödüllendirilmelidir.
Hataların, başarısızlıkların ve yanlışlıkların şirketleri başarıya götüren bir eğitim olduğu asla unutulmamalıdır. Gerektiğinde dışarıdan profesyonel bir yardım alınmalı ve farklı iş partnerleri bulunmalıdır. İşletme körlüğüne düşmemek için kurumsal check-up yapılmalı belirli aralıklarla şirket güncelleştirmeleri oluşturulmalıdır.
Yaratıcı düşünce her alanda rekabet edebilmenin olmazsa olmazıdır. İnsanlar şirketlerden kendilerine ‘Vay be’ dedirttirecek yenilikleri istiyor. Bunu başarabildiğiniz takdirde hayalini bile kuramayacağınız bir dünyanın kapıları sizlere açılacaktır.
Uzm. Murat Sert
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder